Yakamoz Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yakamoz Forum

Moderatör ve Admin Alımlarımız Başlamıştır
 
AnasayfaAdalet etmek senin nasibindir EmptyAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Adalet etmek senin nasibindir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
By_ForSootH
Site Admin
Site Admin
By_ForSootH


Mesaj Sayısı : 199
Nerden : Şehr-i İsTanbuLL
Takım : Futbol, Web Master
Kişisel İleti : TurKısH RaaP
Ruh Hali : Adalet etmek senin nasibindir Uzgun10
Kayıt tarihi : 24/12/08

Adalet etmek senin nasibindir Empty
MesajKonu: Adalet etmek senin nasibindir   Adalet etmek senin nasibindir Icon_minitimeC.tesi Şub. 21, 2009 1:49 pm

Hazret-i Ömer, Resulullah ile bütün savaşlara iştirak edip, kâfirlere karşı kahramanca savaştı. Bedir ve Uhud gibi hayati öneme haiz savaşlarda devamlı Resulullahın yanında yer aldı. Hendek savaşında önemli bir yeri tutup düşmana mani oldu.

Hayber fethinden sonra hissesine düşen ganimet malı araziyi vakfetti. Mekke’nin fethinde bulundu. Huneyn savaşına katıldı. Tebük seferinde bütün malının yarısını verdi.

10 sene 6 ay ve 7 günlük hilafeti zamanında, iki büyük devlet olan Bizans ve Sasani devletlerinin hakimiyeti altında olan Suriye, Filistin, Mısır, Irak ve İran’ı İslam devletinin sınırları içine aldı. 1036 büyük şehri zaptetti. Kuzey Afrika’dan Türkistan’a, Azerbaycan’dan Yemen’e kadar uzanan ve 2 milyon km2.den büyük olan İslam devletini, kurduğu mükemmel müesseselerle çok güzel idare etti. Davalara bakması için mahkemeler, adli teşkilatlar, suç ve zabıta işlerine bakan, satıcıları kontrol eden, halkın birbirleriyle olan münasebetlerini düzenleyen teşkilatlar kurdu. Onun zamanında 4.000’den fazla yeni cami yapıldı. Yollar, köprüler inşa edilip, su kanalları açıldı. Fakir çocuklara maaşlar verildi. Mescid-i Haram’ı ve Mescid-i Nebevi’yi genişletti. İslamiyet’i yaymak için her tarafta okullar açtırdı. Çok adil, abid, merhametli, alçak gönüllü olup fakirlikle yaşardı. O kadar adaletli idi ki, Ömer’in adaleti sözü dillere destan oldu.

Âlimler ittifak etmişlerdir. Hazret-i Ömer’den sonra, dünyada kimseye Hazret-i Ömer dirliği gibi [idaresi gibi] dirlik verilmedi. Kimse onun yoluna varamadı. Hilafetinde, (Dicle nehri kenarında koyun güden çobanın, bir koyunu zayi olsa, korkarım ki, onu Allahü teâlâ, niçin çobanın koyunlarını gözetmedin diye benden sorar) der idi.

Bir gün Hazret-i Ömer öğle sıcağında kendi soyunup, sadaka develerini bağlıyordu. Dediler, ya Emir-el-müminin! Niçin sen kendin zahmet çekersin. Bir kişiye buyurun, o bağlasa, olmaz mı? Buyurdu ki, bunlar fakirlerin hakkıdır. Allahü teâlâ beni bunlara çoban etti. Fakirlerin işlerini kendim görmem lazımdır. Zira ahirette benden sorarlar. Bir kişi dedi, ya Emir-el-müminin! Sana yakın olanların işlerini sen kendin görürsün. Uzak olanların işini nasıl görürsün? Buyurdu ki, inşaallahü teâlâ bir sene gezeceğim. Nice gücü yetmez, fakir ve hastalar vardır. Kendim onların kapılarına varıp, ihtiyaçlarını göreceğim.

Hazret-i Ömer her yere bir amir gönderirdi. Ona bir vasiyetname verir, ne yapması icap ettiğini bildirirdi. Eğer dediğimden dışarı çıkarsan, ben senden uzağım derdi. Bir ferman da o tarafın ahalisine gönderir, eğer bu kişi emirlerime uyar ise, ona itaat ediniz, uymaz ise itaat etmeyiniz derdi.

Abdurrahman bin Avf der ki, Ömer geceleri şehri gezer, kontrol ederdi. Bir gece benim evime geldi. Ya Abdurrahman, bu gece şehrin kenarına bir kervan geldi. Korkarım ki, eşyaları kaybolur. Gel, gidip bu gece onları bekleyelim, dedi. Vardık, sabah oluncaya kadar onları bekledik.

Hazret-i Ömer’in, kuru arpa ekmeği yemek âdeti idi. Kalın kumaştan gömlek giyerdi. Birçok gazalar yaptı. O kadar vilayetler feth etti ki, o kadar mal ve menal onun katına geldi ki, kimseye o kadar gelmedi. Arab ve Acem ve Rum beyleri ikramlar edip, hükmüne baş eğdiler. O kadar şehir imaret etti ki, had ve hesabı yoktu. Meşrık ve magrib arası, tâ Ceyhuna ve Azerbaycan, Horasan derbendine ve Amman, Kirman, Mısır, Şam ve Ruma varıncaya kadar; bütün beldeler onun hükmüne baş eğdi.

Hatta, Hazret-i Ömer’in zamanında sekizbin camide cuma kılmak müyesser oldu. Büyük gazalar yaptı. Bu kadar memleketleri feth eylemek, ezelde ona takdir olmuştur. Her nereye asker gönderse, mensur ve muzaffer olup, salimen, ganimetler ile geriye dönmüşlerdir. Ordusu hiç mağlup olmadı. Tedbirli ve tedarikli ve adaletli idi. Hilafeti zamanında yemesi ve içmesi hiç değişmedi, fazlalaşmadı. Hiçbir zaman hatırlarına kibir gelmedi, büyüklenmedi. Sonu pişmanlık, üzüntü olacak iş yapmadı. (Taberi tarihi)

Hazret-i Ömer’in, Peygamberler ve Hazret-i Ebu Bekir’den sonra insanların en üstünü olduğu hadis-i şeriflerle de bildirilmiştir. Bu hususta eshab-ı kiramın icmaı hasıl olmuş ve bütün Ehl-i sünnet alimleri bunu bildirmiştir. Bu ümmetin en büyük alimlerinden İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri Fıkhu’l-Ekber’de buyuruyor ki:
Peygamberlerden sonra insanların en faziletlisi, Ebu Bekri Sıddık, sonra Ömer ül-Faruk, sonra Osman-ı zinnureyn, daha sonra Aliyyül mürtedadır.

Evliyanın büyüklerinden, imam-ı Muhammed Parisa hazretleri Faslülhitab’da diyor ki:
Hazret-i Ali buyurdu ki: Beni, Ebu Bekir ve Ömer ve Osman’dan üstün tutan münafıktır.Bir gün Resulullah efendimiz otururken, yanına Hazret-i Ömer geldi. Server-i âlem buyurdu ki:
(Ya Ömer, bana "Adalet nurunu, Ömer bin Hattaba ver” ilahi emri geldi. Şimdi sana verdim. Cihanda adalet etmek senin nasibindir.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.yakamozforum.yetkinforum.com
 
Adalet etmek senin nasibindir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yakamoz Forum :: Din ve Ahlak :: Dini Sohbet-
Buraya geçin: